ruhu bile duymadı kentin
geldiğini
üstelik pek uğultulu da değil
şehir
kendisi ne anladı
kentten
anladıysa ne kadar
şehri
tuna'ya bakıyordu
nesneleri ölçüp biçerek
tuna da ona mı acaba
bir koptu yüzeyden
geldi bir
yapamayacaksın dedi, bekle
yum hemen gözlerini
ister geyikli geceyi gör
yok ya hani korkulacak hiçbir şey
ister yıldızlı geceyi oku dairesel
ve mavinin ve sarının bir tonları
kondum şimdi çenenin azıcık üstüne